Bu konu ülkemizde maalesef çok ihmal edilen konulardan birisidir. Aslında etkinlik / maliyet oranı çok yüksektir, yani tedaviye yapılan masrafa göre faydası çok fazladır.
Amerikan kalp derneği’nin yaptığı tanıma göre kardiyak rehabilitasyon, bir kalp hastasının fiziksel, psikolojik ve sosyal fonksiyonlarını en iyi duruma getirmek, bunun yanı sıra, altta yatan aterosklerotik süreci stabilize etmek, yavaşlatmak, hatta geriye döndürmek ve böylece morbidite ve mortaliteyi azaltmak amacıyla uygulanan düzenli ve multidisipliner çalışmalardır. Bununla birlikte, kardiyak rehabilitasyon sürecinin önemli yapıtaşı olan aerobik egzersizler, günümüzde birçok hastalığın tedavi sürecinde de önerilmektedir. Egzersizlerin, kalp, akciğer ve iskelet kaslarının koordineli çalışması ile uygulanıyor olması birçok fizyolojik yararı da beraberinde getirmektedir.
1912 yılında miyokard infarktüsü tanımlandıktan sonra çeşitli komplikasyonlar gelişebileceği gerekçesiyle hastalar en az iki ay süreyle mutlak yatak istirahatine alınmaktaydı. 1930’ların sonunda, istirahat süresi 6 haftaya inerken daha sonraları ise uzun süreli yatak istirahatinin etkinliği sorgulanmaya başlandı. 1950’lerden itibaren erken mobilizasyon önem kazandı ve kardiyak rehabilitasyon kavramı oluşmaya başladı. Kardiyak rehabilitasyon kavramı Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1964’de gündeme alınmıştır. Doksanlara kadar egzersizle ilgili temel çalışmalar ve kardiyak rehabilitasyonu standart tedavi kapsamına almaya ilişkin yayınlar yapılmıştır. Doksanlardan sonra kardiyak rehabilitasyon toplumsal boyutta ele alınarak temel çerçevesi netleştirilmeye çalışılmıştır. İlk dönemlerde, egzersizin kalp hastası üzerindeki olası yan etkilerinden duyulan çekince, egzersiz uygulanan tüm hastaların monitörize edilmesine neden olmuştur. Takip eden yıllarda, yapılan bir çok çalışmayla egzersiz uygulamalarının olumlu sonuçları izlenmiş, egzersize bağlı morbidite ve mortalite oranının düşük olduğu anlaşılmıştır. Günümüzde geçerli olan görüş; endikasyon taşıyan tüm kalp hastalarına ve kardiyak açıdan riskli bireylere kardiyak rehabilitasyon olanağının tanınması gerektiği şeklindedir.
Kardiyak rehabilitasyon programının ana bileşenleri; hastanın değerlendirilmesi, beslenme önerileri, lipid tedavisi, hipertansiyon tedavisi, sigara bıraktırma önerileri, kilo kontrolü, diyabet tedavisi, psikososyal değerlendirme ve tedavi, fiziksel aktivite danışmanlığı ve egzersiz eğitimidir.
Kardiyak rehabilitasyon programına, hem yatan hastalar hem de ayaktan takipli hastalar alınabilir. Aterosklerotik koroner arter hastalığı olan hastalar (akut koroner sendromlar, koroner arter by-pass operasyonu sonrası, perkütan koroner girişimler sonrası, stabil koroner arter hastalığı), aterosklerotik periferik arter hastalığı olanlar, kalp nakli yapılmış hastalar, stabil kalp yetersizliği olan hastalar, kapak hastalıkları olan ve kapak cerrahisi yapılmış hastalar, ventriküler yardımcı cihaz taşıyıcıları kardiyak rehabilitasyona uygun hasta gruplarıdır. Bunlara ek olarak, asemptomatik olduğu halde kardiyak açıdan risk taşıyan bireylere de aerobik egzersiz eğitimi önerilmektedir.
Kardiyak rehabilitasyon programı son yıllara kadar 4 evre olarak tanımlanmaktaydı. Buna göre;
• EVRE 1: Kardiyak hastalık yaşandıktan sonraki hastanede geçen evreyi tanımlar. Birkaç gün - birkaç hafta arasında değişen bir süreci kapsar. Bu dönemde hasta kardiyolojik semptom, bulgu, ilaç ve evde dikkat edilmesi gerekenler konusunda eğitilmelidir. Bu evrede hastayı, mutlak yatak istirahatinden günlük yaşam aktivitelerini rahatça sürdürebileceği duruma yavaş ve güvenli bir şekilde geçirmek amaçlanır.
• EVRE 2: Egzersiz eğitimi dönemidir. Aerobik egzersizlerin yanı sıra dirençli kas güçlendirme, solunum, esneklik, denge ve koordinasyon egzersizlerinden oluşur. Bu dönemde hastaya uygun aerobik egzersizin kararı, egzersiz testi sonuçlarına göre verilir. Bu evrenin süresi hastadan hastaya değişmekle birlikte en az 8-12 hafta devam etmektedir.
• EVRE 3: Elde edilen değişikliklerin devamının sağlandığı dönem olup, hastadan beklenen uygun yaşam şekli ve egzersiz alışkanlıklarını sürdürmesidir. Bu evredeki öneriler aslında primer koruma gerektiren hastalar için de geçerlidir. Bu dönemde uygun fiziksel aktivitelerin devam etmesi ve ilerlemesi için hastaların, hastane dışında ev ve toplum temelli programlara katılmaları önerilmektedir.
Egzersiz, bir amaca yönelik olarak, kasların bazal metabolizma üzerinde enerji kullanımı ile oluşturulan planlı bedensel hareketlerdir. Egzersiz esnasında, kasların aerobik metabolizma ile enerji ürettiği yoğunlukta, büyük kas gruplarının kullanımı ile yapılan koşma ve bisiklet sürme şeklindeki egzersizler, kardiyak rehabilitasyon hastalarında en çok tercih edilen egzersiz modelleridir.
Kalp hastalarında ya da kardiyak riskli bireylerde aerobik egzersiz, standart bir model olmayıp, hastanın bireysel ve sağlık özelliklerine göre kişiye özgü planlanır. Rehabilitasyon kliniklerinde günlük pratikte bu plan oluşturulurken hasta öncelikle ayrıntılı değerlendirmeye alınır. Bu değerlendirmede; yaşı, cinsiyeti, beden kitle indeksi, geçmiş egzersiz alışkanlıkları, ailedeki kardiyak hastalıkları, alışkanlıkları ve ilaç kullanım özellikleri sorgulanır. Kardiyak hastalık epikrizi, ekokardiyografik incelemesi ve stres testi değerlendirilerek, hastanın risk kategorisine göre sınıflaması yapılır. Bu doğrultuda, hastaya, egzersiz planlamasına temel oluşturacak olan kardiyopulmoner egzersiz testi yapılır.
Egzersiz testi, bisiklet ya da yürüme bandında uygulanabilir
Hastanın bireysel özelliklerine göre seçilen test modeli, yine hastaya göre maksimal ya da submaksimal yoğunlukta uygulanır. Test sistemine buna göre tanımlanan nabız değerine kadar, hastanın testi sürdürmesi istenir. Test, zorluğu gittikçe artacak şekilde kurulmuş programlardan ibarettir. Bisiklet testinde pedal çevirme zorluğu, tredmilde ise eğim artışı ile zorluk derecesi ayarlanır. Test öncesinde ve test sırasında; ekg, satürasyon, arteriyel tansiyon, nabız ve hastanın solunum ve kas yorgunluğu takip edilir. Hastanın nabzı, hedeflenen sınıra gelene kadar teste devam edilir.
Egzersiz testi sonucuna göre belirlenen aerobik yoğunluktaki egzersiz, haftada en az 3 gün olacak şekilde uygulanır. Süre kararı, hastanın tolere ettiği sınırlar içerisinde artırılarak, ideal olan yaklaşık 40 dakikalık egzersiz sağlanır. Aerobik egzersizler; dirençli kas güçlendirme, solunum, esneklik, denge ve koordinasyon egzersizleri ile kombine edilir.
Sabit Telefon: 0534 768 51 90
Tel: 444 44 84
Eposta: info [@] izmirkalpdoktoru.com
Lokasyon: Haritaya Gözat